Pazar, Ağustos 27, 2006

"I felt my body slipping through the fingers of its mind."
Adrienne Rich

Bir dil böyle seviliyor galiba,

güzel kullanımları okudukça, duydukça.

Cuma, Ağustos 11, 2006

Şemsiye altı okumaları



Birkaç hafta önceki tatil hazırlıklarımdan en önemlilerinden biri vücudumu yata yata büyüttüğüm, deniz ve doğa ile yenilendiğim sırada okuyacağım kitapların neler olacağı idi. Hassas bir konudur bu. Nitekim denize nazır şemsiye gölgeleri altında okuduğum kitaplar o yaz tatilime damgasını vurur - nerede öyle yoğunlaşılabilen başka zaman- sonrasında o tatilim o kitapla bütünleşir. Şemsiye altına da öyle her kitap gitmez. Bazı kitapların yazlık bazılarının da kışlık olduğunu düşünüyorum. Örneğin Ahmet Karcılılar'ın başka bir zaman beğenebileceğim Yağmur Hüznü'nü şemsiye altında bitirip de kitabın ruh haline girmeyi reddederek kitaptan derhal kurtulmayı düşünmüştüm, anlatması zor, kitaba kızdım diyebiliriz. Yani kitap iyi bir arkadaştır ya böyle tatile içi çok karanlık ve bu durumu kabullenmiş bir arkadaşınızla gittiğinizi düşünün. Onun iç dünyasında bir yolculuk gününüzü bok edecek kadar sarsıcı olabilir. Adamın işine hiç lafım yok, harika. Bu arada kitabı elden çıkarmış durumdayım ki bu yüzünü şeytan görsün anlamına geliyor arkadaş için.

Olayın anlam ve önemini bilerek ki bu sene de özenerek ve kalbimin sesini dinleyerek yaptığım seçimlerimde 3 kitaptan birisi nokta atışı olmuş. Alain de Botton'un Öp ve Anlat'ı.

(devam edecek)